|
Her ne kadar yüzyılımızın başlarında Pierre Janet OKB’nin sık görüldüğünü belirtmişse de (Pitman, 1987a) Amerika’da gerçekleştirilen ECA(Epidemiologic ;Catchment Area; epidemiyolojik alan) tarama çalışmasına kadar seyrek görüldüğü kabul edilmekteydi. Söz konusu araştırmada, genel nüfustan 18 000 denekte bütün majör tanı kategorileri içinde en sık anksiyete bozukluklarına, bunların içinde de fobik bozukluktan sonra ikinci sırada OKB’ye rastlanmıştı.
Obsesif kompulsif bozukluğun bildirilen bir aylık prevalansı %1.3, altı aylık prevalansı %1.5 ve yaşamboyu prevalansı %2.5’tur (Regier ve ark., 1988). Başka çalışmalarda da benzer sonuçlara ulaşılmıştır (Rappoport, 1989; Henderson, 1988). Cinsiyete göre oran 1.2/1.0 (kadın/erkek), başlangıç yaşı ortalama 20 olarak belirtilmiş, kimi zaman başlangıç çocukluğa kadar uzanırken çok az vakada 35 yaş üstünde başlangıç bildirilmiştir (Rasmussen ve Tsuang, 1986a). Hastalığın başlangıcı genellikle gizli ve yavaştır (Rasmussen ve Eisen, 1989). OKB’lerin %85’inde tablo devamlılık gösterirken %15’ inde epizodik ya da progresif seyretmektedir (Tynes ve ark., 1990).
|